make good time Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • make good time
    (yolu) hızla katetmek: We made good time between Edremit and Burhaniye. Edremit´le Burhaniye arasındaki yolu hızla katettik.